evet.

“-ah benim güzel Tanrıçam,sen benim aşkımsın.yolumu aydınlatarak yönlendiriyorsun beni kadife gecenin karanlığında..
-sarıl,sıkı sarıl bana.
-sesin,soluğun,tenin kokun,varlığın çıkmıyor aklımdan.Odamda bekliyorum seni arzuyla dolu,aç fözlerin kaynatıyor ruhumu.Elimden ne gelir yanmaktan başka aşkınla alev-alevine.
-Senden önce meğer yaşamak neymiş bilmezmişim.Hiç bu kadar yoğun bir şey hiss etmemiştim.zevkli,eriyorum.kollarımdan tutunca eriyorum.artık katı değilim,bir duyguyum.istesem de,dahasını istiycem,bu çok açık.şu küfürler sokakta birinden çıksa indirerdim tokatı,amma senin dudaklarında balda da tatlı.
-ne verim sana talih perisi,nasıl seslenim sana?becerim seni,hanımım,kraliçem olarak.tapınım mühteşçen,çirkin sözlerle sana,sana olan sevgimi göstere biliceksem eğer.
Duyulsun tüm yasak düşünceler,
görülsün artık tüm gizli köşeler.
ruhum köpek gibi lehliyor adeta,çok yorgun.bir ömürlük bir geziden geliyoruz onunla.aramadadık.ben beden,o da ruh arıyordu.her canlı çift yaratıldi denmişti “KİTAP”.işte onun için tüm çabalar.
-kapalı bir kutusun.seni açmak için elimde yeterli sayda anahtar yok.ulaşamıyorum sana,senin yanında tüm bünliğim yok oluyor.ürkek bir kedi gibiyim,beni okşamanı istiyorum hep.günahlarla dolu bir ilişki olsun bu.her gece mahv edelim dindar ve terbiyeli sessizliyi.melekler bile sussun ahlarımızdan.sevgin “tanrısal bir içki” gibi,içip-içip sarhoş oluyorum hep.yine sarhoşum işte,yine günahlarla doldu omuzlarım.
-ah sevgili,ne konuşuyorsun sen?
günahdan da beter şeyler atlattım ben,
hayatım o kadar iğrenç ki, yanında temiz kalır çöplük de!
Nefes alır gibi yalan söyler oldum,dilim küfürden yaratılmış gibi hep küfr eder oldu yalnızlığa.dua nedir bilmez oldum senelerle...hayatımın her köşesinde birer depresyon atlattım ben.bunu atlatırım mı bilmem.senin yokluğun bu qalaksiden başka bir yerde hayat aramak gibi..beni qalaksiden kovma sevgili,beni yalnız bırakma.”